Manisa’da Filistin’e Destek platformu tarafından düzenlenen ve geniş sivil toplum kuruluşlarının ve halkın destek verdiği bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Kısık Camii’nden başlayan yürüyüş Hatuniye‘ Camii’nde son buldu. Kur’an-ı Kerim okunması basın açıklaması ve dua ile son buldu. Manisa Filistin’e Destek Platformu adına bir açıklama yapan Dr. Muzaffer Yurttaş şunları söyledi: ‘Değerli Kardeşlerim, Kıymetli Basın Mensupları, Bugün burada insanlık onurunu, vicdanı ve adaleti savunmak için toplandık. Bugün burada, Filistin halkının yaşadığı zulme karşı ses olmak, dünyaya bir kez daha haykırmak için bir aradayız. Çünkü Filistin yalnız değildir. Çünkü Filistin halkının mücadelesi, bir insanlık mücadelesidir. İsrail ve siyonistlerin bölgeye adım atmalarından bu yana bölgede kan, gözyaşı, zülüm ve soykırımın devam ettiği tüm insanlığın malumudur. 7 Ekim 2023’ten bu yana 60.000’e yakın şehit 125.000’e yakın yaralanma ve enkaz altında kalan kayıp insanlar, çocuklar, aileler. 1.900.000 Gazzel’i oradan oraya göç etmek zorunda . Sivil alanlar bombalanıyor çocuklar ölüyor, analar ölüyor, artık güvenli bir yer kalmadı. 164 sağlık kuruluşu hedef alındı 81 sağlık merkezi ve 38 hastane devre dışı bırakıldı. Yaralılar yeterli sağlık hizmeti alamıyor. 30 sağlık çalışanı ve yüzlerce gazeteci esir. 55.000 hamile kadın zor durumda ve imkansızlıklar içinde doğumu bekliyor. 1000’in üzerinde kronik böbrek yetmezliği hastası diyaliz göremiyor, kanser hastaları tedavi olamıyorlar. Sınır kapılarında insanlık dramı yaşanıyor insani yardımlar ulaştırılamıyor. Susuzluk ve açlık ve gıda had safhada, temiz suya erişilemiyor. İsrail uluslararası mahkemelerin kararlarını tanımıyor. Dünya zulmü durduracak somut adımlar atmıyor. Uluslararası merkezler ve kuruluşlar yaşanan zulme ve soykırıma sadece seyirci. Gözlerimizin önünde bir soykırım yaşanıyor. Filistin’de çocuklar öldürülüyor, hastaneler bombalanıyor, siviller hedef alınıyor. Gazze, yıllardır abluka altında nefes alamıyor. Gıda, ilaç, elektrik yok. Ama daha da kötüsü: Sessizlik var! Dünya sessiz, sözde insan hakları savunucuları suskun, sözde medeni ülkeler kör ve sağır! Bu sessizliğe karşı bizim sesimiz çığlık olsun! Bu zulmün normalleştirilmesine karşı bizim duruşumuz direnç olsun! Bugün aynı zamanda çok özel ve anlamlı bir gün: 31 Mayıs, yani Mavi Marmara şehitlerini anma günü. 2010 yılında, Gazze’ye insani yardım götürmek isteyen vicdan sahibi insanlar, uluslararası sularda İsrail askerleri tarafından saldırıya uğradı. 10 kardeşimiz o gemide şehit edildi. Onlar insanlık için yola çıkmışlardı. Onlar bir dilim ekmek, bir kutu ilaç için hayatlarını feda ettiler. Unutmadık, unutturmayacağız! Biz Filistin halkının yanındayız! Siyasi görüşü, mezhebi, etnik kimliği ne olursa olsun, Filistin meselesi bir insanlık ve vicdan meselesidir. İnsan kalmak istiyorsak Filistin’e sahip çıkmak zorundayız. Bu nedenle buradan bir çağrıda bulunuyoruz: 1) Soykırım durdurulmalıdır. 2)İsrail’in işlediği savaş suçları derhal durdurulmalıdır! İsrail ve işbirlikçileri savaş suçundan yargılanmalıdır ve cezalandırılmalıdır. 3)Gazze’ye yönelik abluka ve saldırılar son bulmalıdır! Sınır kapıları insan yardıma derhal açılmalıdır. Bölgeye ilaç, gıda, su ve beslenme yardımları ulaştırılmalıdır. 4) Uluslararası toplum, iki yüzlü politikalardan vazgeçip Filistin halkının yanında yer almalıdır! 5) İslam ülkeleri ve Türki cumhuriyetler  başta olmak üzere güçlü ve kararlı bir tavır sergilemelidir! 6)Kudüs ve Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşturulmalıdır. 7)İsrail ve siyonizme yardım eden tüm kurum ve kuruluşlar ve malları boykot edilmeye devam edilmelidir. Kardeşlerim, Filistin özgür olana dek, Kudüs işgalden kurtulana dek, Gazze nefes alana dek susmayacağız! Mavi Marmara şehitlerinin emanetine, Filistinli çocukların gözyaşına, Ümmetin onuruna sahip çıkacağız! Kahrolsun zulüm, yaşasın direniş! Kahrolsun işgal, yaşasın özgür Filistin! Filistin’e özgürlük! Kudüs’e selam! Direnişe devam! Saygılarımla!’